PROTEIN İLAÇLARIN ENZİMATİK YOLLA BİYOPOLİMERLERLE KONJUGASYONU
Prof.Dr. Ayşe Filiz Öner,
Ayşe Göksu Kaya Özsan
Hacettepe Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi /Farmasötik Biyoteknoloji Anabilim Dalı
TR PATENT NO | US | EP | PCT | GTIP |
2019/17122 | * | * | * | 210610 /Protein Konsantreleri Ve Protein Bünyeli Maddeler |
Buluş,protein ilaçların bazı özelliklerini daha iyi duruma getiren ve farklı yollardan uygulanabilen ikinci kuşak formları ile ilgilidir.
Protein ilaçların,kanda kalış sürelerini uzatmak ve stabilitelerini arttırmak için polimerlerle konjugasyonu yapılmakta ve ikinci kuşak ürünler olarak insan sağlığına sunulmaktadır. Ancak kullanılmakta olan polimerler kimyasal sentezle üretilmekte ve konjuge edilmektedir. Bu tip konjugasyon yöntemlerinin çevreye zararlı etkileri olmakta ve oluşan konjugatların istenmeyen yan etkileri ortaya çıkabilmektedir. İnsanlarda etkisi daha uzun,daha dayanıklı ancak yan etkileri daha düşük olan ve çevreye uyumlu hazırlama yöntemi ile üretilmiş sistemlere gereksinim vardır.
Bu buluş ile daha önce sentetik kimyasal maddeler ve çevreye zarar veren sentez yöntemleri kullanılarak yapılmakta olan konjugasyon yöntemlerinin yerine gıda endüstrisinde yaygın olarak kullanılan ve dahilen alındığında herhangi bir yan etkisi olmayan yenilenebilir enzim ve doğal polimerler kullanılarak çevreye zarar vermeyen bir konjugasyon gerçekleştirilmiş ve formülasyonlar geliştirilmiştir.
Yara ve deri tedavi piyasasının ( AWC Market ) 7.117 milyon dolar olduğu belirtilmektedir. Bu rakamın 2022 yılında %8,3 olan bir artış ile 12.454 milyon dolara ulaşması beklenmektedir. Kronik yaraların iyileşmesi uzun zaman alır ve tedavisi pahalıdır. Maliyetin yüksek olması nedeniyle ileri yara bakımı, kronik yaraların tedavisinde standart bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır. Hastalığın ilerlemesindeki ana faktörler, diyabet gibi kronik hastalıkların görülme sıklığı ve hipertansiyon tedavisinde artış göstermektedir. Ek olarak yara bakımına olan talebin geri ödeme senaryosundan, devletin sağlık harcamalarındaki artıştan be terapötik sonucu artıran ürünlere yönelik eğilimin artmasından kaynaklamaktadır.
TRL 3